Odamızın Tarihçesi
Ticaret ve Sanayi Odaları kanun yoluyla kurulmuş hükmi
şahsiyete sahip kamu müesseseleridir. Bu müesseseler, bulundukları bölgenin
ticari ve sanayi kuruluşlarının menfaatlerini temin etmek, ticari ve sanayi
hususlarda onlara yardımcı olmak, tacirlerin ve sanayi erbabının işlerini
tanzim ve idare etmek amacıyla kurulmuşlardır.
Türkiye’de bu gibi hizmetler çeşitli devirlerde farklı
teşkilatlar tarafından yürütülmüştür. XIX. YY’a daha doğrusu Tanzimat Dönemine
kadar mesleki teşekküller olarak “loncalar” ve “gedikler” vardı. Bu esnaf
teşkilatlarının temel kaynağı İslam ve doğu medeniyeti olmakla birlikte, Bizans
ve batı medeniyetinden de istifade etmişlerdi.
Osmanlı’nın kendisinden önceki devletlerden miras alıp
geliştirdiği bu geleneksel teşkilatlar, iktisadi hayatın düzenlenmesinde
asırlar boyunca devletle birlikte var olmuşlar; daha doğrusu esnaf ile devlet
arasında birer “vasıta” görevini üstlenmişlerdi.
Osmanlı Devleti’nin iktisadi yapısı XVIII. YY’dan itibaren
bozulmaya başlayınca, alınan ilk kurumsal tedbirlerden birisi, 1838’de “Zirai
ve Sanayi Meclisi” nin açılması oldu. Bir yıl sonra Tanzimat Fermanı’nın
ilanından sonra “Ticaret ve Ziraat Nezareti” kuruldu. İstanbul ve taşrada
ticaret odalarının açılmasına dair en önemli adım ise 6 Nisan 1876 tarihli
“Ziraat ve Ticaret Cemiyetlerinin Teşkiline Dair Emirname” idi. Buna göre;
vilayet merkezlerinde 12 azalı “Ziraat ve Ticaret Cemiyeti kurulacaktı.
Bu Emirnamenin yayınlandığı gün İstanbul’da,
Avrupa’dakilere benzer ticaret odalarının açılması için Padişah emri çıkarıldı.
Bu emre istinaden; Ticaret Nezareti tarafından hazırlanan nizamname 18 Ocak
1880’de Meclis-i Vükela (Bakanlar Kurulu) tarafından kabul edildi. Bir gün
sonra da Padişah II. Abdulhamit tarafından onaylandı.
Ardından Osmanlı Devleti’ndeki ilk Ticaret Odası, 1882
yılında İstanbul’da açıldı.
1885 yılında da Erzurum’da Ticaret ve Sanayi Odası Osmanlı
Devleti’nde açılan ilk ticaret ve sanayi odaları arasında yerini aldı.